2023 YILI BÜTÇE KANUNU TEKLİFİ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Plan ve Bütçe Komisyonunda 2023 bütçesini sundu.
Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ni
sunumunda, ekonomilerin baş döndürücü değişim ve dönüşüm sürecine girdiği, üretimin, küresel tedarik
zincirlerinin ve ticaretin yeniden şekillendiği salgın sonrası dönemde ortaya çıkan fırsatları en iyi şekilde
değerlendirmek için yatırımı, üretimi, ihracatı ve istihdamı odağına alan ekonomi politikalarını hayata
geçirdiklerini anlattı.
Bu kapsamda katma değerli üretimi teşvik etmek amacıyla kredilerin bu alanlara aktarılmasını sağlayan
selektif kredi politikasını uygulamaya koyduklarını aktaran Oktay, selektif kredi yaklaşımı etkisiyle kur
etkisinden arındırılmış yıllık ticari kredi büyümesinin Eylül 2021’de yüzde 6’yken, Eylül 2022’de yüzde
37,8 olarak gerçekleştiğini ifade etti.
Oktay, bu politikayı tamamlayacak şekilde ihracata, yatırıma ve işletme harcamalarına yönelik reel sektöre,
kefalet hacmi toplam 61,3 milyar lira olan Hazine Destekli KGF paketlerinin sağlandığını anımsattı.
– “İşletmelerimizin finansmana erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz”
Teminat yetersizliği nedeniyle finansmana erişemeyen işletmelerin finansman sorunlarını çözmek üzere
Hazine Destekli Kefalet Sisteminin etkin şekilde kullanılmaya devam edildiğine işaret eden Oktay, böylece
firmaların işletme giderlerini karşılamak, yatırım, ihracat ve imalatı teşvik etmek üzere yaklaşık 70,4
milyar liralık kredi imkanının işletmelerin kullanımına sunulduğunu söyledi.
Oktay, 2022’nin ikinci yarısında sektörel ihtiyaçlar gözetilerek tarım ve inşaat sektörüne yönelik açıklanan
paketlerle 41,8 milyar liralık ilave kredi imkanı sağlandığını ve bu yıl yapılan yasal değişiklikle sistem
kapsamında kredi garanti kurumlarına aktarılabilecek yasal kaynak tutarının da 50 milyar liradan 100
milyar liraya çıkarıldığını dile getirerek, “Önümüzdeki dönemde de KOBİ’lerimiz başta olmak üzere,
makro politikalarımız ile uyumlu olarak üretimi, istihdamı, yatırımı, ihracatı ve büyümeyi destekleme
amacıyla işletmelerimizin finansmana erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
100 milyar lirası ihracatçılara, 50 milyar lirası ise turizmcilere olmak üzere 150 milyar liralık uzun vadeli
ve düşük faizli kredi imkanı sağladıklarını dile getiren Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
tarafından yakın zamanda müjdesi verilen, esnaf ve zanaatkarlara yönelik 100 milyar liralık yeni bir kredi
desteği sunulduğunu, bu kredileri yüzde 7,5 faiz oranı ve 60 aya kadar vade imkanıyla esnafın kullanımına
açtıklarını bildirdi.
Alternatif enstrümanlar geliştirerek finansal istikrarı desteklemeye devam ettiklerine dikkati çeken Oktay,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üst fonlara kaynak aktarımı kapsamında Türk Büyüme ve İnovasyon Fonu aracılığıyla, girişim sermayesi
fonları üzerinden şirketlere toplamda bugüne kadar 1,97 milyar lira finansman sağlanmıştır. Girişim
Sermayesi Fonlarına TÜBİTAK ile iş birliği içinde Tech-InvesTR Programı kapsamında kaynak
aktarılmaktadır. Bu kapsamda kaynak aktarımı kararı alınan fonların toplam büyüklüğü 2,28 milyar liraya
ulaşmıştır. Yastık altı altınların finansal sisteme kazandırılması için altın tasarruf ekosistemini hayata
geçirdik. Alternatif finans araçlarının başında gelen katılım finans sisteminin daha da gelişmesi ve finansal
sistem içerisindeki payının artırılması amacıyla adımlarımızı kararlılıkla atmaya devam ediyoruz.”
Oktay, tüm dünyanın Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle doğal gaz kriziyle karşı karşıya kaldığını ve enerji
arz güvenliğinin küresel bir mesele haline geldiğini hatırlatarak, özellikle Kuzey Akım 1 doğal gaz boru
hattının Rusya tarafından kapatılması nedeniyle Avrupa ülkelerinin, enerji tedariki ve arz güvenliği
kapsamında oldukça zorlu bir sürece girdiğini söyledi.
Hükümetin ise bu sıkıntılı dönemde gerçekleştirdiği başarılı diplomasiyle enerji arz güvenliğini sağladığını
ve kış aylarında yaşanabilecek olası bir doğal gaz krizinin önüne geçtiğini vurgulayan Oktay, “Öyle ki
Silivri doğal gaz depolama tesisimizde kapasite artışına yönelik yaptığımız çalışmalar sona ermiş olup, 3,2
milyar metreküplük kapasiteyi 4,6 milyar metreküpe çıkarmış bulunmaktayız. Hem Silivri hem de Tuz
Gölü Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesislerimizde depo doluluk oranlarında yüzde 100’e ulaştık.” bilgisini
paylaştı.
Oktay, 2020 yılından itibaren Karadeniz’deki Sakarya doğal gaz sahasında keşfedilen 540 milyar
metreküplük doğal gaz rezervinin 2023 yılı itibarıyla halkın kullanımına sunulacağını, 2023’ün birinci
çeyreğinde ilk fazda üretilecek günlük 10 milyon metreküp doğal gazın milli iletim sistemine aktarmış
olunacağını belirterek, söz konusu miktarın, yıllık bazda yaklaşık 4 milyar metreküp doğal gaza tekabül
ettiğini ve 2027-2028 yıllarında yıllık 15 milyar metreküpe çıkartılacağını ifade etti.
Küresel enerji piyasalarındaki anormal yükselişleri vatandaşlara tam olarak yansıtmamak için çaba
gösterdiklerini, vatandaşlara doğal gazda yüzde 80, elektrikte ise birinci kademede yüzde 50 sübvansiyon
sağladıklarını aktaran Oktay, bu destek uygulamasına devam edeceklerini kaydetti.
Oktay, Türkiye’deki elektrik fiyatlarının Avrupa ülkelerindeki elektrik fiyatlarının oldukça altında
seyrettiğine işaret ederek, “2022 yılı eylül ayı ülkemiz hanehalkı elektrik fiyatı vergi ve fonlar dahil
megavat-saat başına 102 avro olup, bu rakam İngiltere’de 395 avro, Almanya’da 549 avro ve Fransa’da ise
277 avro seviyelerindedir.” dedi.
OrtaVadeli Program’daki (OVP) temel politikalar ve bütçe öngörülerine değinen Oktay, “OVP ile temel
amacımız da salgın sonrası toparlanma sürecinde elde edilen kazanımları koruyarak yatırım, istihdam,
üretim ve ihracatı önceleyen büyümenin sürdürülmesi, verimli ve rekabetçi yerli üretim yapısının
güçlendirilerek ithalat bağımlılığının azaltılmasıdır.” ifadesini kullandı.
Oktay, bu kapsamda, program döneminde, büyüme potansiyelini ve istihdamı artıran, yüksek katma değerli
üretimi öncelikli kılan, ihracat temelli sürdürülebilir büyüme stratejisini ve kalıcı fiyat istikrarına ulaşılması
hedefini kararlı bir biçimde uygulamaya devam edeceklerini dile getirerek, bu uygulamalarla, 2002 yılında
9 bin 279 dolar olan Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başı gelirin 2023 yılında hedeflenen büyüme
artışıyla yaklaşık 38 bin dolara, program dönemi sonunda ise yaklaşık 44 bin dolara çıkmasını
beklediklerini kaydetti.
2023-2025 OVP’de açıklanan bütçe açığının GSYH’ye oranını program dönemi sonunda yüzde 1,5’e
indirmeye kararlı olduklarını vurgulayan Oktay, şöyle konuştu:
“Devlet iç borçlanma senedi ortalama faizi 2002 yılında yüzde 62,7 seviyesindeyken, 2021 yılında yüzde
14,6 olarak gerçekleşmiş, 2022 yılı eylül ayında ise yüzde 11,7 olmuştur. Borçlanma faizlerinde görülen
hızlı gerilemenin piyasalarda yarattığı olumlu hava ile yurt içi borçlanmanın kompozisyonunda da önemli
iyileşme sağlanmıştır. Ayrıca 2002 yılında 9,4 ay olan iç borçlanmanın ortalama vadesi 2022 yılında 67 aya
yükselmiştir. Dolayısıyla borçlanmanın ortalama vadesi uzamış, değişken faizli borçlanma azaltılarak sabit
faizli borçlanmalar artırılmıştır. Yine bu kapsamda, TL cinsi sabit faizli ve uzun vadeli borçlanmalara
ağırlık verilerek yurt içi döviz cinsi borçlanmalar azaltılmıştır.
Dış finansman tarafında ise artan jeopolitik risklerin etkisiyle uluslararası finansal piyasalarda oynaklığın
ve borçlanma maliyetlerinin yüksek seyrettiği son dönemde gerçekleştirilen 2,5 milyar dolarlık kira
sertifikası ihracı yoğun talep görmüştür. Böylece dünya genelinde finansmana erişimin zorlaştığı 2022
yılında yapılan 3 ayrı ihraç ile toplamda 7,5 milyar dolar dış finansman sağlanmıştır. 2002 yılında yüzde
71,5 olan Avrupa Birliği tanımlı borç stokunun GSYH’ye oranı 2022 yılı ikinci çeyreği itibarıyla yüzde
39,3 seviyesine gerilemiştir. Söz konusu oran AB ülkelerinde ortalama yüzde 88 seviyesinde
seyretmektedir.”
Oktay, kamu borç stokunun makroekonomik değişkenlere karşı duyarlılığının, kamu maliyesindeki sıkı
duruş ve borç stokunun yapısında kaydedilen iyileşme sayesinde önemli ölçüde azaltıldığını ve kamu borç
stokunun sürdürülebilirliğinin sağlandığını bildirdi.
2021 yılında bütçe giderlerinin 1 trilyon 603,5 milyar lira, bütçe gelirlerinin 1 trilyon 402 milyar lira
olduğunu belirten Oktay, bütçe açığının 201,5 milyar lira, faiz dışı açığın da 20,7 milyar lira olarak
gerçekleştiğini ifade etti.
Oktay, 2021 yılı bütçe giderlerinin, bütçe başlangıç tahmininin yüzde 19,1 ve yıl sonu gerçekleşme
tahmininin ise yüzde 6,5 üzerinde gerçekleştiğini, buna karşın, bütçe gelirlerinin bütçe başlangıç tahminine
göre yüzde 27,3 ve yıl sonu gerçekleşme tahminine göre yüzde 9,9 oranında artış gösterdiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “2021 yılında 201,5 milyar lira olarak gerçekleşen bütçe açığı,
başlangıçta öngörülen açığın 43,5 milyar lira altında, yıl sonu gerçekleşme tahmininin 28,5 milyar lira
altında gerçekleşmiştir. Ayrıca, 2020 yılında 41,3 milyar lira olan faiz dışı bütçe açığı 2021 yılında 20,7
milyar liraya düşürülmüştür.” diye konuştu.
2021 yılına ait bütçe performans göstergelerine ilişkin bazı bilgileri paylaşan Oktay, şöyle konuştu:
“Genel devlet dengesinin GSYH’ye oranı yüzde -4,5 olarak öngörülmüşken yüksek bütçe performansıyla
bu oran yüzde -2,6 olarak gerçekleşmiştir. Kamu kesimi tasarruflarının GSYH’ye oranı yüzde -1,6 olarak
öngörülmüşken 2,5 puan iyileşerek yüzde 0,9 olarak gerçekleşmiştir. İmalat sanayii ihracatı 173,5 milyar
dolar olarak hedeflenmişken yapılan teşviklerimizin de katkısıyla 212,8 milyar dolara yükselmiştir. İmalat
sanayinin GSYH içindeki payı yüzde 20,4 olarak öngörülmüşken yüzde 21,9 olarak gerçekleşmiştir.
İstihdam oranı yüzde 44,6 olarak öngörülmüşken yüzde 45,2 olarak gerçekleşmiştir. Kırmızı et üretim
miktarı 1 milyon 518 bin ton olarak öngörülmüşken 1 milyon 952 bin tona yükselmiştir. İhraç edilen
bitkisel ürün değeri 6,3 milyar dolar olarak öngörülmüşken 9,6 milyar dolara yükselmiştir. Kadın
işverenlerin oranı yüzde 10,4 olarak hedeflenmişken 2,8 puan artışla yüzde 13,2 olarak gerçekleşmiştir.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2022 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine ilişkin yıl sonu
beklentilerine yönelik, “2022 yılında; merkezi yönetim bütçe giderlerinin 3 trilyon 133,7 milyar lira,
merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 2 trilyon 672,5 milyar lira, bütçe açığının 461,2 milyar lira, faiz dışı
açığın 131,4 milyar lira olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.” dedi.
2022 yıl sonu bütçe açığının milli gelire oranının ise yüzde 3,4 olacağını öngördüklerini bildiren Oktay,
2022’de personel giderlerinin 617,3 milyar lira, Sosyal Güvenlik Kurumlarına devlet primi giderlerinin 98,1
milyar lira, mal ve hizmet alım giderlerinin 258,3 milyar lira, cari transferlerin 1 trilyon 224,4 milyar lira,
sermaye giderlerinin 277,6 milyar lira, sermaye transferlerinin 35,9 milyar lira, borç verme giderlerinin
292,2 milyar lira, faiz giderlerinin 329,8 milyar lira olarak gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.
Oktay, 2022 yılında vergi gelirlerinin ise yaklaşık 2 trilyon 269,6 milyar lira, vergi dışı gelirlerin ise
yaklaşık 402,9 milyar lira olacağını öngördüklerini ifade etti.
Oktay, 2023 bütçesinin, kalkınma hedefleri, halkın ihtiyaçları ile sosyal ve mali alanda ilerlemeye yönelik
adımlar çerçevesinde hazırlandığını belirterek şunları kaydetti:
“2023 yılı bütçesinde; bütçe giderleri 4 trilyon 469,6 milyar lira, bütçe gelirleri 3 trilyon 810,1 milyar lira,
bütçe açığı 659,4 milyar lira olarak öngörülmüştür. 2022 yılına göre (ek bütçe dahil) 2023 yılı bütçe
ödenekleri yüzde 57,9 artmaktadır. 2023 yılı bütçe giderlerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımı ise
personel giderleri 952,3 milyar lira, Sosyal Güvenlik Kurumlarına devlet primi giderleri 150,4 milyar lira,
mal ve hizmet alım giderleri 318,7 milyar lira, cari transferler 1 trilyon 682 milyar lira, sermaye giderleri
315,8 milyar lira, sermaye transferleri 37,3 milyar lira, borç verme giderleri 359,2 milyar lira, yedek
ödenekler 88,2 milyar lira ve faiz giderleri 565,6 milyar liradır.
2023 yılında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 2022 yılı gerçekleşme tahminine göre yüzde 42,6 artışla 3
trilyon 810 milyar liraya, vergi gelirlerinin ise yüzde 41 oranında artarak yaklaşık 3 trilyon 200 milyar
liraya ulaşacağı tahmin edilmektedir. 2023 yılında bütçe gelirlerinin alt kalemleri; Gelir Vergisi 495 milyar
lira, Kurumlar Vergisi 619,1 milyar lira, Özel Tüketim Vergisi 510,6 milyar lira, dahilde alınan KDV 203,6
milyar lira, ithalatta alınan KDV 931,4 milyar lira, Motorlu Taşıtlar Vergisi 38,7 milyar lira, Banka ve
Sigorta Muameleleri Vergisi 75,1 milyar lira, Damga Vergisi 55,5 milyar lira, harçlar 105,2 milyar lira,
diğer vergiler 165,3 milyar lira, vergi dışı gelirler 610,6 milyar lira olarak tahmin edilmektedir.”
Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin
sunumunda, bu bütçenin özelliklerinin, güçlü eser ve hizmet altyapısı, sanayi ve ticaret işleyişi, güvenlik ve
diplomasiyi kapsadığını anlattı.
2002 yılından bu yana eğitimi en öncelikli mesele olarak gördüklerini, 7,5 milyar lira olarak devraldıkları
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2023’te 435 milyar liraya yükselttiklerini vurgulayan Oktay, 2002’de 3,1
milyar lira olan yükseköğretim kurumları bütçelerini 43,3 kat artışla 2023’te 134,7 milyar liraya
çıkardıklarını bildirdi.
Oktay, “Yükseköğretimi de dahil ettiğimizde eğitim bütçemizi 2023’te 66,9 artırarak 649,8 milyar liraya
yükseltiyoruz.” dedi.
Türkiye’nin son 20 yılında gerçekleştirdiği kalkınma devriminin en iftihar verici sonuçlarından birinin de
sağlıkta yaşandığının altını çizen Oktay, “2023 yılında merkezi yönetim bütçesinden sağlığa ayrılan
kaynağı yüzde 69,1 oranında artırarak 307 milyar liraya çıkarıyoruz. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim
kurumları döner sermayeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da dikkate
alındığında sağlık alanına ilişkin ayrılan toplam kaynak 696,8 milyar liraya ulaşmaktadır.” diye konuştu.
Oktay, 2002’de 91 bin 949 olan hekim sayısını Eylül 2022 itibarıyla 184 bin 452’ye yükselttiklerini, 113 bin
872 olan hemşire ve ebe sayısını da 303 bin 340’a çıkardıklarını ifade etti.
Ödeme gücü olmayan vatandaşların primlerini devlet olarak üstlendiklerini, 2023 yılı bütçesine bu amaçla
52 milyar 574 milyon lira ödenek ayrıldığını belirten Oktay, geri ödeme kapsamındaki ilaç sayısını 8 bin
671’e çıkardıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şöyle konuştu:
“SGK bütçesine ilişkin önemli bir gösterge olan gelirlerin giderleri karşılama oranı 2002 yılında yüzde 71,5
iken bu oranın 2023 yılı sonunda yüzde 96,3 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu kapsamda sosyal
güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliği güçlendirilecektir. Sağlık hizmetlerinin geri ödemesinde risk
analizini ve hizmet sunucularının davranışlarını dikkate alan denetim modelleri geliştirilecektir. SGK’nin
bilişim sistemleri güçlendirilecek, geri ödeme, emeklilik ve tescil işlemleriyle ilgili bilgi sistemlerinin
entegrasyonu iyileştirilecek ve vatandaşların daha az belge ile etkin, hızlı ve tek elden hizmet alması için
kurumlar arası veri paylaşımı artırılacaktır. Türkiye, dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek
sistemine sahip ülkelerinden biridir ve bunun benzeri yoktur. Hükümete geldiğimiz 2002 yılında 1,6 milyar
lira olan sosyal yardım bütçesini, 2023 yılında 258,4 milyar liraya çıkarıyoruz. Sosyal yardım bütçesinin
milli gelirimize oranı 2002’de yüzde 0,4 iken 2023 yılında bu oran yüzde 1,4 düzeyine yükselmiştir.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2023 yılı bütçesinde tarıma ayrılan kaynağı 142,9 milyar liraya
çıkardıklarını, bu kapsamda; tarımsal destek programları için 54 milyar lira, tarım sektörü yatırım
ödenekleri için 40,4 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT ve ihracat
destekleri için 48,5 milyar lira kaynak ayırdıklarını bildirdi.
Sulama projelerinden, demir yolu projelerine, havalimanlarından, deniz yolu yatırımlarına birçok alanda
yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini vurgulayan Oktay, “2018 yılında merkezi yönetim bütçesinden
yatırımlara ayrılan toplam kaynak 105 milyar 69 milyon lirayken 2023 yılında yüzde 265 oranında artışla
383 milyar 111 milyon liraya ulaşmıştır.” dedi.
Oktay, özel sektör yatırımlarının yarattığı katma değer ve istihdamın bilinciyle, son yıllarda reel sektör
desteklerini önemli ölçüde artırdıklarını, reel kesim destekleri için bütçeden ayrılan 145,4 milyar lira
ödeneğin de bunun göstergesi olduğunu dile getirdi.
Oktay, bu kapsamda; SGK işveren prim ödemeleri için 68,1 milyar lira, Hazine destekli kefaletle sağlanan
krediler için faiz destek tutarı olarak 7 milyar lira, tarımsal işletmeler ve çiftçiler için faiz destek tutarı
olarak 21,5 milyar lira, Halk Bankası aracılığıyla kullandırılacak esnaf kredileri faiz desteği için 10,9
milyar lira, ihracat destekleri kapsamında 10,3 milyar lira, Eximbank sermaye artırımı için 6,8 milyar lira,
KOBİ desteklemeleri için 3,3 milyar lira, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla kullandırılmak üzere
teşvik ödemeleri kapsamında da 6 milyar lira kaynak ayırdıklarının altını çizdi. Oktay, şöyle devam etti:
“Bugüne kadar otomotiv sektörü alanında elektrikli araç ve sistemleri, hibrit motor, yeni nesil yüksek
basınçlı benzinli enjektör, muhtelif sektörlere yönelik batarya üretimi, savunma sanayi alanında milli
muharip uçak, insansız hava aracı, zırhlı araç ve silah sistemleri üretimi, enerji sektörüne yönelik güneş
paneli üretimi, stratejik petrokimya ürünlerinin üretimi, sağlık alanında ise ilaçlı stent ve kalp kapakçığı
üretimi gibi ileri teknoloji gerektiren ve katma değeri yüksek alanlarda ülkemizin geleceğine yön verecek
nitelikte 50 büyük ölçekli yatırımı proje bazlı yatırım teşvik sistemi kapsamında destekliyoruz.”
Oktay, kentsel dönüşüm faaliyetlerini yürüten TOKİ’nin, 20 yıl içinde 1 milyon 170 bin konut ürettiğini,
yaklaşık 5 milyon vatandaşın depreme dayanıklı, sosyal donatıları ve çevre düzenlemeleriyle kaliteli
konutlarda oturduklarını belirtti.
Dar ve orta gelirli grupların konuta ulaşılabilirliğin kolaylaştırılması için ilk etapta 250 bin konut olmak
üzere kampanyalarla birlikte 500 bin konutun üretileceğini, kendi evini yapacak vatandaşlara imarlı ve
altyapısı hazır olmak üzere toplam 1 milyon konut arsası üretilmesinin planlandığını vurgulayan Oktay,
şunları kaydetti:
“Proje kapsamında resmi işlemleri tamamlanan müracaat sayısı 4 milyon 560 bine ulaşmıştır. İlk Evim
Arsa projesine başvurular ise 331 bine ulaşmıştır. Böylece, düşük tutarlı peşinat ve taksitlerle
vatandaşlarımızın konut sahibi olması sağlanarak konuta erişimi kolaylaşacaktır. Sosyal devlet ilkesiyle
ülkemizin sahip olduğu refahı toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız. Aile ve toplum hizmetleri
alanında da çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.
Bu bağlamda Sosyal Hizmet Merkezlerini yaygınlaştırmaya devam ederek sayılarını ülkemiz genelinde
410’a ulaştıracağız. ‘Kadının Güçlenmesi’ programı için ayırdığımız kaynak miktarını da 2 milyar liranın
üzerine çıkardık. Her çocuğun aile ortamında bakımını sağlamak hedefi ile 8 ilde toplam 340 kapasiteli 8
Çocuk Evleri Sitesini hizmete başlatacağız. Engellilik ve yaşlılık alanındaki hiç kimseyi arkada bırakmayan
toplum vizyonu ile hareket ederek çalışmalarımıza 2023 yılında da devam edeceğiz. Şehit yakını ve
gazilerimize ekonomik ve sosyal desteklerimizi de hiçbir maliyet hesabı yapmaksızın sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, ekonomideki potansiyeli artıracak yatırımları, katma değerli üretimi,
ihracatı, yurt içi tasarrufları ve nitelikli istihdamı desteklediklerini söyledi.
Bu kapsamda asgari ücreti vergi dışı bıraktıklarını, tüm ücretlilerin asgari ücrete isabet eden kısmından da
vergi alınmamasını sağladıklarını anımsatan Oktay, “Bu düzenleme ile 2022 yılı içinde 90,6 milyar lira
vergi tahsilinden vazgeçerek çalışanların alım güçlerine ilave destek sağladıklarını belirtti.
Basit usulde vergilendirilen yaklaşık 850 bin esnafın kazançlarının gelir vergisinden istisna tutulduğunu da
ifade eden Oktay, çiftçi desteği noktasında tarımsal destekleme ödemelerinden gelir vergisini
kaldırdıklarını dile getirdi.
Esnaf muafiyetinin kapsamını genişlettiklerini, işçilere verilen günlük yemek bedeli ve günlük yol
bedelinin istisna tutarlarını artırdıklarını, bununla gelir dağılımında adaletin iyileştirilmesinin sağlandığını
aktaran Oktay, “Sadece gelir tarafında değil harcama tarafında da vergi oran indirimleri yaptık. Böylece bir
taraftan vatandaşlarımızın alım güçlerini destekledik, diğer taraftan enflasyonla mücadeleye vergi yoluyla
önemli bir destek sunmuş olduk.” diye konuştu.
Oktay, 2023 yılı bütçesinin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin belirlediği kural ve ilkeler
çerçevesinde, milletin ihtiyaçları ve kalkınma hedefleri doğrultusunda, kamu hizmetlerinde süreklilik ve
verimliliği esas alarak hazırlandığını, bu bütçenin AK Parti hükümetleri döneminde hazırlanan geçmiş tüm
bütçeler gibi Türkiye’nin başarı hikayelerine ve kazanımlarına dayanak oluşturacağını sözlerine ekledi